Kürd Ağa söylenir dilde Kahve hazır gözü yolda Lahuri şal ince belde Nazar değmiş Kürd Ağaya
Eridi dağların buzu Develiye gelir duzu Kürd Ağanın gelin kızı Yeni doğmuş tan yıldızı
Hesne ağlar Mehmed ağlar Heybetli iniler dağlar Kara-çadır büyük evler Sensiz yurda konulur mu
Gülgülü Fatmanın yüzü Yaşlı Müslimenin gözü Evermeden komuş gitmiş Donadılmış oğlu kızı
Musa sarılır kendire Misafiri kim indire Köçek de çalar tanbura Meclisin de tadı gelir
Karam evveladır doğan İçimize düştü figan Çadıra beyler geliyor Sığan ağ gelinim sığan
Hele geline geline Eteğin çalmış beline El kavşırır divan durur Sarı Velinin yoluna
Anteplinin uşakları Ebrişimden kuşakları Deliler döğüşten gelmiş Boşatmış ha fişekleri
Boz Ömer in boza boza Boğazında harir hoza Şimdi Boz Ömerim gelir Doruyıla toza toza
Ayağında gülgül edik Mencilişte yeri gedik Ne ağlayon Kürdün kızı (Bu kısımdaki kelimeler aktarılmıyor)
Sağ bucağa yerin indim Al perdemi gere gere Ben kardaşa düğün kurdum Ufak gönlün göre göre |